Girişimciliğin Önemi

Girişimciliğin Önemi

21’nci yüzyıla girildiğinde; geçirdiği tüm evrelerdeki koşulları lehine çevirmeyi başaran insanoğlu için sahibi olduğu dünyanın bir bölümünde akılları zorlayan hızda bilgi çağının yenilikleri yaşanırken, diğer bir çok bölgesinde hüküm süren açlık ve sefalet, önemli bir çelişkidir.

Ama bu çelişkiye yaratan nedenler insanlığın bütününe mal edilemez. Zira yaşamın her alanında olduğu gibi toplum hayatını şekillendirmenin ülkelerin özel sorunu olduğu kabul gören gerçektir.

O halde; önce inanç gücünü geliştirip daha sonra da bilgi ve girişim gücünü harekete geçirerek kendisini mutlu edecek refah ve zenginliğe ulaşmak toplumlar için bağımsızlılarını sürdürmek kadar önemli bir ulusal sorundur.

Kalkınma ve gelişme iradesini ulusal bir şuura dönüştürerek, sahibi olduğu kaynaklar üzerinde iktisadi kalkınmaya ulaşmak, yada inanç gücünü dünya gerçekliğinden çok ahret hurafesine odaklayarak girişim gücünü boşa harcayarak, zengin kaynakların fakir sahipliğine razı olmak ulusların kendi tercihidir.

Gelişme ihtiyacı içindeki ulusların bağımsızlık için gösterdikleri irade ve hassasiyetin kalkınma mücadelesine yansımamış olması, yukarıda belirtilen şuur eksikliği ile beraber inanç ve tahlil noksanlığına da işaret ediyor.

Endüstri çağından bilgi çağına geçişin en hızlı dönemine sahne olan son 50 yıl, nesnelliği öne çıkaran birçok yeniliği de beraberinde getirmiştir.

Bilgi çağının yenilikleri çerçevesinde düşünce kalıpları değişti, olayların doğru tahlil edilmesine ışık tutacak bilgiye ulaşma imkânı elde edildi. Artık yalan yanlış hazlarla avunmayı geçersiz kılacak nesnellik hayatımıza hükmeder oldu.

70 80 yıl önceki tarihe mal olmuş zaferlerle övünme ve avunma dönemi gerilerde kaldı. Hiçbir mazeret geri kalmışlık ayıbını örtemiyor. Toplumsal kazanım ve üretkenlik dışında ki tez ve iddialar bilimsel saydamlık ve gerçeklik süzgecinden geçemiyor.

Gelişme hayallerini inanç ve bilgi gücüne bağlayarak dünyayı şekillendiren değişimi yaratan girişim gücü, ülkelerin kimlik profilini ölçümleyen analiz tekniğini de hassas terazilere vuran yenilikler getirdi.

Bu sayede hazineden geçinmelerin büyük Türkiye yutturmasını çürütecek veriler bize ışık tutuyor. Bu sayede öğreniyoruz, insanı gelişme açısından 175 ülke arasında 75 sırada yer aldığımızı, üretkenlik sıralamasında 126 sırada bulunduğumuz bir başka veri.

Artık ne 700 yıl hüküm süren Osmanlı imparatorluğu mirası, nede tarihe mal olmuş ulusal kurtuluş zaferi örtemiyor Türkiye’nin değişim fırsatlarını ıskalamış olma ayıbını. İktisadi başarılarla ulaşılacak toplumsal çağdaşlık yerine, geçmişten kalan mirasla katılmakta inat ettiğimiz dünya liginde büsbütün diplere iniyoruz, içine girmeye çalıştığımız toplulukları daha fazla ürküten büyüklük egomuzla. Üstelik önümüze konan demokratik ve hukuk normlarında sınava tabi tutulmamız çabası.

Toplumların değişen dünya koşullarında, geçmişe takılıp kalmak yerine hayallerini geniş tutarak, çağdaş normları edinmenin fırsatlarını yarattıkları ölçüde mutlu olmaları mümkün.

Toplum çıkarlarından kopuk bireysel düşünce tarzı uzun vadede toplumsal gelişmeye zarar veriyor, gelecekteki sıkıntıların yük ve maliyetlerini artırıyor, ulusal şuuru kaybediyor, sosyal adaleti bozuyor, huzur ve güven ortamını yok ediyor.

Toplumsal mutluluk ve huzur için iktisadi kalkınma başta olmak üzere çağdaş ölçüde gelişme sağlamak şart.

Bu gelişmeyi sağlamak için de, ülkenin disiplinli bir girişim gücüne ihtiyacı vardır. Gelişme inancına dayalı girişim gücünün önemini algılamak için ikinci dünya savaşından sonraki yıkıntı ve yenilginin üzerinde Almanya halkının yarattığı mucize yeterli bir örnektir.

Hayal gücünü geliştirip kalkınmayı sağlayacak girişimler yerine yıkılmaz bir baba imajıyla abartılan devlete sırt dayayıp; düşünmeden, yaratmadan, üretmeden yaşama alışkanlığının vardığı çöküntüye ise en iyi örnek Türkiye’dir. Aslında Almanya’nın çok ötesinde fırsat, kaynak ve avantajlara sahip olması nedeniyle negatif yöndeki bu gelişme de önemli bir mucize sayılmalıdır Türkiye için. Her iki ülke mucizesi de 50 yıllık dönemde gerçekleşti.

Doc. Dr. Feyzullah AYADENK

Paylaş Facebook Twitter E-Mail Whatsapp
Bize Ulaşın

Oteliniz Çağrı Danışmanlığı Hizmeti istekleriniz için bizlere ulaşabilirsiniz...